Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, kamu kaynaklarını özel bir şirkete aktararak Türk turizmini baltalayan yeni bir skandala imza attı. İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. (İDO) gibi tamamen özel bir şirketle yapılan anlaşma kapsamında, Muğla’nın kaynakları Yunan Adaları için seferber ediliyor. Hem de ekonomik krizle boğuşan Türk turizminin can çekiştiği bir dönemde
CHP’nin AK Parti’yi eleştirdiği “Yolcu Garantili Ödeme Modeli” CHP’li belediyede
Belediyenin İDO ile yaptığı bu anlaşmanın özü, yolcu garantili ödeme modeline dayanıyor. Yani seferlerde yeterli yolcu olmasa da belediye ödeme yapıyor. Bu model yıllardır CHP tarafından “köprü, otoyol, şehir hastaneleri” gibi projelerde AK Parti’ye yönelik en sert eleştirilerin hedefindeydi. Şimdi aynı modeli de CHP’li Ahmet Aras uygulamaya soktu.
Kamu zararı bilinçli mi yaratılıyor?
Belediyeye ait MUTTAŞ A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Uğur İlhami Özden, Ahmet Aras’ın hem siyasi hem de özel hayatındaki en yakın isimlerden biri. Aras’ın talimatıyla hayata geçirilen Fethiye-Rodos feribot projesinde kamunun üstlendiği maliyetler tartışma yaratırken, bu ilişkinin doğrudan çıkar ağına dönüştüğü iddiaları gündemde.
Kulislerde konuşulanlara göre, MUTTAŞ üzerinden yapılan harcamalar denetlenmiyor. Bu şirket aracılığıyla birçok usulsüz ödeme ve rant aktarımı gerçekleştiriliyor. İhale süreçleri, gemi kiralamaları, personel ödemeleri gibi kalemlerde şaibeli işlemler yapıldığı öne sürülüyor. Aras’ın çevresindeki bazı isimlerin bu işten kişisel menfaat sağladığı da iddialar arasında.
Yakın çevre zenginleşirken halk zarar ediyor
MUTTAŞ’ı, Ahmet Aras’ın belediye başkanlığı sürecinde atadığı yakın arkadaşı Uğur İlhami Özden yönetiyor. Proje kapsamında, MUTTAŞ’ın İDO’ya ayda 65 bin Euro kira ödemesinin yanı sıra, bilet gelirlerinden komisyon, yakıt giderleri, liman ve personel giderlerini de karşıladığı iddia ediliyor. MUTTAŞ her ay 30-35 milyon TL kamu kaynağıyla desteklenirken, İDO ise bu projeden kâr elde ediyor.
MUTTAŞ üzerinden vurgun iddiaları derinleşiyor
MUTTAŞ üzerinden yürütülen ticari faaliyetlerin arka planında daha büyük bir tablo ortaya çıkıyor: Bilinçli zarar gösterilerek kamu kaynağı hortumlanıyor. Şirketin mali yapısı incelendiğinde, bazı harcama kalemlerinin piyasadan çok daha yüksek gösterildiği, gemi bakım-onarım, yakıt ve personel giderleri kalemlerinde fahiş ödemeler yapıldığı ileri sürülüyor.
Ahmet Aras’ın yönettiği bu yapıda, şirket harcamalarının denetlenmediği, ihalelerin şeffaf yapılmadığı, danışmanlık adı altında belirli kişilere usulsüz ödemeler aktarıldığı konuşuluyor. Tüm bu iddialar, MUTTAŞ’ın sadece zarar eden bir iştirak değil, aynı zamanda siyasal ve ekonomik bir rant aracına dönüştüğü şüphesini kuvvetlendiriyor.
Muğla turizmi kan kaybediyor, Yunanistan kazanıyor
Büyükşehir Belediyesi, Türk turizminin değil Yunan turizminin tanıtımını yapıyor. “Rodos’a Mavi Yolculuk Başlıyor” sloganıyla kamuoyuna servis edilen proje, bölgede faaliyet gösteren yerli turizm şirketlerini bitirirken, Yunan Adaları’na doğrudan yolcu aktarımıyla ekonomik kayıpları derinleştiriyor. Yerli turistin yönlendirildiği bu seferler, Fethiye turizmine ve bölge esnafına darbe vururken, Yunan esnafı kazandırıyor.
MUTTAŞ zarar ederken Muğla ulaşımda Türkiye’nin zirvesine oturdu
MUTTAŞ’ın sürekli zarar etmesine rağmen şeffaf bir mali yapıdan uzak şekilde yönetilmesi, sadece deniz taşımacılığı değil kara ulaşımı açısından da kamuoyunu etkiliyor. Türkiye’de mesafe bazlı en pahalı ulaşım Muğla’da yapılıyor. Ulaşım ücretlerinin yüksekliği nedeniyle vatandaş zaten mağdurken, kamu kaynaklarının bu şekilde ticari faaliyetlerde kullanılması tepkileri büyütüyor.
Daha önceki proje de büyük zarara neden oldu
Geçtiğimiz yıl Muğla ile Aydın arasında başlatılan feribot seferleri için yine İDO ile işbirliği yapılmış, proje büyük tanıtımlarla duyurulmuştu. Açılışa CHP Genel Başkanı Özgür Özel de katılmıştı. Ancak projenin tutmaması ve ciddi zararların ortaya çıkmasının ardından seferler sessizce durdurulmuştu. Şimdi aynı yöntemle Fethiye-Rodos hattında benzer bir model yeniden devreye alınıyor.
Belediyecilik mi, tur operatörlüğü mü?
Belediyelerin görevi, kendi şehirlerine turist çekmekken, Muğla Büyükşehir Belediyesi bizzat gelen turistleri Yunan adalarına yönlendiriyor. Ekonomik krizin pençesindeki esnaf, otelci, tur rehberi yerine Yunan esnafı kazanıyor. Bu da sosyal belediyecilik ilkeleriyle taban tabana zıt bir uygulamaya işaret ediyor.
Kamuoyu Cevap Bekliyor
Muğla kamuoyu şu soruların yanıtını bekliyor:
Bu projeden kimin cebine ne kadar para girdi?
MUTTAŞ zarar ederken İDO nasıl kâr etti?
Ahmet Aras’ın yakın arkadaşını şirkete ataması etik midir?
Bu ticari faaliyet sosyal belediyecilikle nasıl bağdaşıyor?
Muğla Cumhuriyet Başsavcılığını konuyla ilgili Re’sen soruşturma açması bekleniyor
NE OLMUŞTU?
MUTTAŞ’ın başına Aras’ın yakın arkadaşı getirilmişti
Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki olan MUTTAŞ A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine, Belediye Başkanı Ahmet Aras’a yakınlığıyla bilinen Uğur İlhami Özden atanmıştı. Özden’in, Aras’ın Bodrum Belediye Başkanlığı döneminden itibaren birlikte çalıştığı isimlerden biri olduğu kamuoyunda biliniyordu.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, göreve geldikten kısa bir süre sonra kamuoyunda büyük yankı uyandıran lüks harcamalarla gündeme gelmiş
MUTTAŞ;
· Başkan Aras için 20 milyon lira değerinde ultra lüks makam aracı almış,
· Ayrıca 80 milyon lirayı bulan masraflarla yeni bir makam odası binası Halkbank’tan alınmıştı
Özden’in 75 bin metrekarelik orman arazisi imara açılmıştı
MUTTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Uğur İlhami Özden’in ailesine ait olduğu belirtilen Bodrum Sazköy Mahallesi’ndeki 75 dönümlük tarım ve orman arazisi, Ahmet Aras’ın Bodrum Belediye Başkanlığı döneminde “ekoturizm” adı altında imara açılmıştı.
Kamuoyunda bu süreç, “kişiye özel imar düzenlemesi” olarak değerlendirilmiş ve Başkan Aras döneminde rant amacıyla hayata geçirilen planlama Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci tarafında Bodrum Belediye Meclisine getirilmiş oy birliği ile Ahmet Aras’ın rant planı iptal edilmişti.