Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Müsavat Dervişoğlu: Uçak kazasına tesadüf denemez

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Libya heyetini taşıyan heyetin uçağının düşmesinin, “tesadüf” olarak nitelendirilemeyeceğini söyledi.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Libya heyetini taşıyan heyetin

Partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Konuşmasında Dervişoğlu, Türkiye’ye resmi ziyaret kapsamında gelen Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve beraberindeki askeri heyetin dönüş yolunda uçak kazası nedeniyle hayatlarını kaybettiğini de anımsattı.

Konunun birçok yönüyle ele alınacağını, şartlar, zaman ve gelişmeler yönüyle tartışılacağını belirten Dervişoğlu, “Gelişmeleri dikkatle takip edeceğiz. Konuyla ilgili spekülasyonlara zemin hazırlanmaması münasebetiyle yakın zaman içinde Türk milletini ve kamuoyunu tatmin edecek resmi açıklama yapılmasını bekliyoruz.” diye konuştu.

‘TESADÜF KELİMESİYLE GEÇİŞTİRİLEMEYECEK KADAR CİDDİ’

Bir devletin gücünün sadece sınırlarını korumasıyla değil, tehditleri zamanında teşhis etmesi ve caydırıcı bir irade ortaya koymasıyla ölçüleceğini belirten Dervişoğlu, şunları kaydetti:

“Son haftalarda yaşanan hadiselerin, dünkü uçak kazasıyla ilişkilendirileceği aşikardır, şimdiden öyle gözüküyor. Bütün bu olup bitenler ‘tesadüf’ kelimesiyle geçiştirilemeyecek kadar ciddidir. Menşesi belirsiz dronlar, şaibeli şekilde düşen bir kargo uçağımız, Türk bayraklı gemilerimize yönelik saldırılar derken karşımıza rastlantılar zinciri değil, riskli bir tablo çıkmaktadır. Devletimizi zaaf içinde göstermek için konuşmuyorum. Beni tanıyan, devletim ve milletim için öleceğimi bilir. Ben sadece böyle bir zaaf görüntüsü oluşmasın diye Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yönettiklerini zannedenleri uyarıyorum.”

Bu yılın son grup toplantısını gerçekleştirdiklerini belirten Dervişoğlu, bütçe görüşmelerinde “ret” oyu veren partisinin milletvekillerine teşekkür etti.

‘5 BENZEMEZ’

Dervişoğlu, “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda Meclis’te kurulan, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunda partilerin hazırladığı raporlara ilişkin, “Ortada kısa tabirle, ‘5 benzemez’ vardır. Biri tuttuğu hortumu, fil zannediyor. Bir diğeri kuyruğunu, ötekiler de bacağını tarif ediyor. O fili doğru tarif eden ise sadece İYİ Parti olmuştur.” ifadesini kullandı.

DEM Parti’nin raporunun kendilerini şaşırtmadığını vurgulayan Dervişoğlu, “Talep ve tespitleri terör örgütüyle aynıdır. Zaten sözler, sürecin gerçek sahibi İmralı canisinin sözleridir. Anayasal tanınma, anadilde eğitim, yerel özerklik…” sözlerini sarf etti.

‘KAFALARI KARIŞIK’

Müsavat Dervişoğlu, MHP’nin raporuna ilişkin ise şunları dile getirdi:

“Belli ki kafaları hayli karışık. MHP Sayın Genel Başkanı, İmralı ulakları ne söylüyorsa, altına imza atarken, ortaya çıkan raporda ise İYİ Parti’nin ve Müsavat Dervişoğlu’nun sözlerinin altına imza atılıyor. Ben haklı çıktığım için mutlu olacak değilim, keşke memleket bu hale gelmeseydi. Peki siz, madem sonunda benim dediğime gelecektiniz, böyle bir rapor ortaya çıkaracaktınız, bunca gürültüye, sürece önderlik etmeye kalkışmaya ne gerek vardı? Türkiye bu sorunun cevabını seçim sandığında verecektir.”

Dervişoğlu, CHP ve Yeni Yol Partisinin raporlarını da okuduklarını belirterek, “Demokrasinin teorik ve pratik sorunlarını, demokrasiyi bizzat tarumar edenlere yazılı olarak hatırlatmaktan öteye geçememişler. Asıl meseleyi, mesele etmedikleri için, ortada kuyu var diye, yandan geçmişler.” değerlendirmesinde bulundu.

‘BU PAKET KİMİ SALACAK, KİMİ PAKETLEYECEK’

Kamuoyunda, “11. Yargı Paketi” olarak bilinen “Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ni eleştiren Dervişoğlu, “Af ve infaz olguları, bir cülus gibi dağıtılan kazan yemeği muamelesi görüyor. Bir tarafta organize suç örgütleri, uyuşturucu, kumar ve fuhuş ağları, diğer tarafta, tweet attığı için soruşturma geçiren gençler, haber yaptığı için tutuklanan gazeteciler, hak aradığı için ceza alan yurttaşlar. Şimdi soruyorum: Bu paket, kimi koruyor? Toplumu mu yoksa suçu mu? Bu paket, kimi salacak, kimi paketleyecektir?” sorularını yöneltti.

‘İŞVERENİN PAYINI DEVLET ÜSTLENMELİ’

Asgari ücretin açıklandığını anımsatan Dervişoğlu, içinde işçi sendikalarının bulunmadığı bir komisyonda ücretin belirlendiğini hatırlattı.

Açlık sınırının 30 bin lira, bekar bir çalışanın aylık maliyetinin 40 bin lira, yoksulluk sınırının yaklaşık 100 bin lira olduğu Türkiye’de, asgari ücretin 28 bin 75 lira olarak ilan edildiğini dile getiren Dervişoğlu, asgari ücretin 45 bin lira olması gerektiğini savundu.

Dervişoğlu, devamında şu sözlere yer verdi:

“İşverenin ödediği SGK primini ve işsizlik sigortasını, işveren payını bu saatten sonra devlet yeniden üstlenmeli ve asgari ücret ilan edilmeden, Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmadan, yeniden gözden geçirilmelidir. Asgari ücretin üzerinde maaş veren ve istihdamını koruyan küçük esnafa, elektrik, doğal gaz ve kira konularında vergi indirimi sağlanmalıdır. Asgari ücret düşük tutuldukça, sadece işçi değil, esnaf da küçük işletmeler de hatta aileler de batıyor. Herkes aynı yoklukta, herkes, aynı yoksullukta eşitleniyor.”

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Ocak 2026’dan itibaren geçerli olacak yeni asgari ücrette brüt
Sıradaki Haber Yeni asgari ücret belli oldu: İşte işverene maliyeti