İDO ile yapılan anlaşma neden gizleniyor?
Muğla Büyükşehir Belediyesi, Fethiye-Rodos hattındaki feribot seferlerine dair iddialara ilişkin bir açıklama yayımladı. Ancak açıklama, merak edilen sorulara yanıt vermek yerine gazetecileri hedef alarak “iftira, yalan ve karalama” ithamlarıyla polemiğe kapı araladı. Oysa şeffaflıkla paylaşılacak birkaç belge, tüm tartışmaları sona erdirebilirdi. Bilgi saklanması ise kamuoyunda oluşan kuşkuları daha da derinleştiriyor.
İŞBİRLİĞİ YOKMUŞ GİBİ DAVRANILIYOR
Açıklamanın en dikkat çeken yanı, İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) ile yapılan işbirliği protokolüne hiç değinilmemesi. Oysa geçtiğimiz yıl Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, MUTTAŞ ile İDO işbirliği kapsamında Fethiye-Rodos hattının başladığını bizzat sosyal medya hesaplarından duyurmuştu. Şimdi ise aynı belediye, İDO’nun “diğer firmalardan hiçbir ayrıcalığı yok” diyerek ortaklık ilişkisini görmezden geliyor.
Bu durumda akıllara şu sorular geliyor:
-
Eğer işbirliği yoksa, neden ‘birlikte başlatıyoruz’ denildi?
-
Varsa, şartları neden kamuoyundan saklanıyor?
İDDİALARA YANIT YERİNE MAĞDURİYET SÖYLEMİ
Belediye açıklamasında, İDO’nun Fethiye limanındaki hizmetler (elektrik, su, atık, sintine, gümrüklü alan kullanım bedeli) için MUTTAŞ’a ödeme yaptığı ifade ediliyor. Ancak işbirliği kapsamında taraflar arasında yapılan protokolün detaylarına yer verilmiyor. Ayrıca “İDO’ya ödeme yapılmadı” ifadesi yer alsa da, 2023 yılında İDO’nun ilk kez kâra geçmesinin ardından yapılan bu işbirliğinin etkisi açıklanmıyor.
Nitekim İDO’nun sahibi Hamdi Akın, yaptığı söyleşide şirketin 12 yılın ardından ilk kez geçtiğimiz yıl kar ettiğini ve bu yıl daha da büyüyeceğini duyurdu. Aynı dönemde, MUTTAŞ ise her ay 30-35 milyon lira zarar ettiğini açıkladı. Bu tablo, belediye kaynaklarının kime hizmet ettiği sorusunu yeniden gündeme getiriyor.
ŞEFFAFLIK YERİNE POLEMİK
Cumhuriyet Halk Partisi’nin savunduğu “şeffaflık” ve “hesap verebilirlik” ilkeleri gereği, kamuoyunun ve basının bu soruları sorması son derece doğaldır. Ancak Belediye, gazetecilerin bu sorularına açıklık getirmek yerine suçlayıcı bir dil kullanmayı tercih ediyor. Kurumları yıpratan bu yaklaşım, liyakatsiz bir kadronun yönetimde etkili olduğunu da gösteriyor.
YÖNETİCİLER SORUMLULUKTAN KAÇAMAZ
Gazeteciliğin temel görevi, kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığını sorgulamak, yöneticilerin kararlarını denetlemektir. Muğla Büyükşehir Belediyesi yönetimi bu sorumluluktan kaçamaz.
Sayın Ahmet Aras’a ve MUTTAŞ yöneticilerine bir kez daha hatırlatıyoruz:
Demokrasi yalnızca sandıktan ibaret değildir. Basına cevap vermek de demokratik bir yükümlülüktür.
İDO ile yapılan işbirliği anlaşmasının kamuoyuyla paylaşılması sağlıklı bilgiye erişimi açısından elzemdir. İşbirliği yokmuş gibi davranmak ve basını suçlamak, yalnızca iddiaların daha da büyümesine neden olur.