CHP Muğla İl Başkanı Zekican Balcı’nın, Bayır-Deştin Tekağaç Mevkii’nde kurulması planlanan entegre çimento fabrikasının imar planının iptalini savunarak Valiliğin açtığı davaya karşı yönelttiği sert açıklamalar, partinin hem kamuoyu hem de kendi içindeki çelişkilerini gözler önüne serdi.
Balcı’nın açıklamasında “hukuk”, “çevre” ve “halk iradesi” gibi kavramlara sıkça yer verilse de, geçmişte yaşanan olaylar bu söylemlerin inandırıcılığını sorgulatıyor. CHP’li yöneticilerin bir yandan doğaya sahip çıkma iddiasında bulunurken, diğer yandan orman arazilerinin imara açılmasına sessiz kalması, kamuoyunda tepkilere neden oluyor.
ARAS’IN RANT KIYAĞINA SESSİZLİK, YATIRIMA TEPKİ
Balcı’nın çevre duyarlılığı vurgusu, Ahmet Aras’ın Bodrum Belediye Başkanlığı döneminde yaşanan rant skandalına gösterdiği sessizlikle çelişiyor.
Aras’ın belediye iştiraki MUTTAŞ’ın Yönetim Kurulu Başkanı olan yakın arkadaşı Uğur İlhami Özden’in ailesine ait 75 bin metrekarelik orman arazisi, “Ekoturizm” adı altında imara açılmıştı.
Bu süreçte kamuoyundan yoğun tepki gelirken, CHP Muğla İl Başkanı Balcı’nın hiçbir açıklama yapmaması dikkat çekmişti.
YATIRIMCIYA KARŞI “ÇEVRE” KALKANI
Öte yandan Danıştay tarafından onaylanan imar planına dayanarak hareket eden yatırımcılara karşı çevreci söylemler geliştirilmesi ise, CHP’nin çevrecilik politikasının siyasi araç olarak kullanıldığını bir kez daha ortaya koydu.
Partinin ideolojik çizgisine uymayan her girişim “rant” diye etiketlenirken, CHP’li isimlerin desteklediği planlar ne kadar tartışmalı olursa olsun “sessiz geçiş” politikası uygulanıyor.
SİYASİ ÇIKARLAR İÇİN HUKUK VE ÇEVRE ARAÇSALLAŞTIRILIYOR
Tüm bu gelişmeler, CHP’li yöneticilerin çevre, hukuk ve demokrasi kavramlarını prensip değil, siyasal pozisyonlarına göre esnetilen araçlar olarak kullandığı yorumlarını güçlendiriyor.
Muğla’da yaşanan imar çelişkileri, protestolardaki yargı adaletsizliği ve yatırımlara karşı takınılan ideolojik refleksler, parti içinde de eleştiri konusu haline gelmiş durumda.
İMAMOĞLU PROTESTOLARI SONRASI YARGIDA ÇİFTE STANDART
CHP’li Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü hakkında, Ekrem İmamoğlu protestoları sırasında yaşanan olaylar gerekçe gösterilerek “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet”, “Kamu görevlisine direnme” ve “Kamu görevlisine alenen hakaret” suçlamalarıyla dava açıldı.
Ancak dikkat çeken nokta şu: Aynı gösterileri organize eden, yöneten ve hatta güvenlik güçlerine müdahaleyi teşvik eden diğer isimler hakkında tek bir işlem yapılmadı. Bu durum, kamuoyunda “Acar Ünlü neden yargılanıyor, diğerleri kim tarafından korunuyor?” sorusunu gündeme getirdi.
Söz konusu gösteriler, CHP Muğla İl Başkanı Zekican Balcı, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal ve Yatağan Belediye Başkanı Mesut Günay’ın bilgisi ve organizasyonuyla gerçekleşmişti.
Ancak olaylar sonrası yalnızca Acar Ünlü’ye dava açılması, emniyet ve savcılık içinde bazı mekanizmalarının devreye girip girmediği tartışmalarını da beraberinde getirdi.
Bizler de kamuoyunu aydınlatmak için yaşanan gelişmelerin takipçisi olmaya devam edeceğiz