Ajanlık faaliyeti yürüten Alman Vakıflarla birlikte hareket eden Deştin Çevre Platformu Ahmet Aras’ı tehdit etti “Ya bizimle olur hukuksuz işlemler yaparsın ya da sonuçlarına katlanırsın”

Türkiye’de ajanlık faaliyetleri yürütmesiyle gündemde olan Alman Vakıflar Muğla’da çevre eylemcileri üzerinden kamu kurum ve kuruluşlarını hukuksuz işlemler için tehdit etmeye başladı.

Ajanlık faaliyeti yürüten Alman Vakıflarla birlikte hareket etme kararı alan Muğla Çevre Platformu MUÇEP’e bağlı Deştin Çevre Platformu Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ı “Ya bizimle olursun ya da sonuçlarına katlanırsın” şeklinde sosyal medya üzerinden tehditler savurdular.

Deştin Çevre Platformunun Muğla Büyükşehir Belediyesine imar planlarıyla ilgili dava açmış mahkeme  Muğla Büyükşehir Belediyesinin planlarını onamıştı.

Mahkeme kararı sonrası  Alman Vakıflarla birlikte hareket etme kararı alan Muğla Çevre Platformu MUÇEP’e bağlı Deştin Çevre Platformu Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ı hukuksuz işlemler yapmak için tehtitlerde bulunması Muğla kamuoyunun da tepkisine neden oldu.

Yeşiller Vakfı, Türkiye’nin etnik çetelesini tutmakla meşgul ve hem Alman Dışişleri Bakanı ile hem de aynı bakanlığa bağlı Alman resmi ‘araştırma’ enstitüleri ile ortak çalışıyor.

Alman Parlamentosu’nda grubu bulunan Yeşiller Partisinin vakfı olan Heinrich Böll Stiftung Vakfı, Federal Hükümetin ‘Politik Eğitim Fonu’ndan finanse ediliyor.

Alman Yeşiller Partisi’ne bağlı Heinrich Böll Vakfı, BND’nin Türkiye’deki espiyonaj faaliyetleri kapsamında en çok kullandığı ileri karakol olarak dikkat çekiyor.

Türkiye’de faaliyet gösteren Alman vakıfları ve enstitüleri, gerçekte Alman İstihbarat Servisi BND’nin kontrolünde çalışan, tüm masrafları Federal Bütçeden karşılanan kar amacı gütmeyen kuruluşlar olarak belirtiliyor.

2002 yılında uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden Necip Hablemitoğlu Alman Vakıfları hakkında Alman dış istihbarat servisi olan BND mensubu olup bir kısmı diplomatik dokunulmazlık kapsamında bir kısmı gazeteci, akademisyen, serbest araştırmacı, sendikacı kimliğinde diğerleri de vakıf temsilcisi olarak kesintisiz faaliyet göstermektedirler. Bu vakıfların Türkiye değerlerine karşı olduklarını ve Türk devletini parçalamak istediklerini söylemişti.